Pamukkale ölmeden önce mutlaka görmeniz gereken yerler listelerinde neredeyse hep karşımıza çıkmakta ve her yıl yaklaşık iki milyon turist tarafından ziyaret edilmektedir. Pamukkale, doğanın sanatçı rolüne bürünerek böylesine haşmetli bir güzelliği yarattığı bir yerdir. Donmuş şelaleleri andıran beyaz traverten basamakları ve sığ sularla dolu sekiler, termal kaynaklardan çıkan suların havayla tepkimeye girmesi sonucunda meydana gelmiştir. Bölgenin cazibesi ilk olarak Romalılar tarafından fark edilmiştir. Muhteşem Hierapolis antik kenti Romalılar tarafından bu travertenlerin yakınına kurulmuştur. Bu benzersiz travertenler ve antik harabeler UNESCO Dünya Mirasları Listesi’ne alınmıştır.
Yaşadığımız çağda güzellik veya sağlık arayanlar hâlâ bu termal havuzlara girmektedir. Bu zamansız havuzlarda atalarımızın bir zamanlar yaptığı gibi yüzebilir ve haşmetli traverten manzarasının tadını çıkarabilirsiniz. Ancak binlerce yıl boyunca oluşmuş olan bu doğal güzellik fazlasıyla hassastır. Bu nedenle yalnızca bazı kısımları havuz olarak kullanıma açıktır. Şifa arayanlar, antik dönemden kalma bu traverten şehrindeki termal spa tesislerinde su terapisi, çamur banyoları ve masajların keyfine varmak için Pamukkale’deki ziyaretlerini biraz daha uzatmalıdır.
Pamukkale küçük bir yer olsa da, Hierapolis harabeleri (antik spa kenti), Kutsal Havuz (her yana dağılmış mermer sütunlar bu sıcak ve yoğun kalsiyum içeren havuzun albenisini artırmaktadır), Roma Tiyatrosu ve arkeoloji müzesi gibi gezinizi unutulmaz kılacak göz alıcı noktaları mevcuttur.
Pamukkale, ziyaretçilerine benzersiz deneyimler sunmaktadır. Travertenleri göz alıcı tonlara boyayan gün batımının yarattığı muhteşem manzaranın tadını çıkarmak, buradaki ziyaretinizi uzattığınıza değecek bir deneyimdir.
- Hierapolis:
Bergama kralı II. Eumenes (M.Ö. 197-159) tarafından kurulduğu düşünülen Hierapolis aslında M.Ö. 4. yüzyıla daha yakın bir dönemde Seleukos kralları tarafından kurulmuş olabilir.
Şehrin adı Bergama’nın efsanevi kurucusu Telephos’un (Herkül’ün oğlu, Zeus’un torunu) karısı Hiera’dan geliyor olabilir. “Kutsal şehir” anlamına gelen Hierapolis’in antik dönemde tanrı Apollon tarafından kurulduğuna inanılmaktaydı. Şehir, buharları yer altı dünyasının tanrısı Plüton’la ilişkilendirilen kutsal kaplıcalarıyla meşhurdu. Şehirde ayrıca Pavlus’un Kolosselilere mektubunda sözünü ettiği önemli bir Yahudi cemaati de bulunmaktaydı.
Günümüzde Hierapolis bir Dünya Miras Alanı olmakla birlikte popüler bir turistik bölgedir. İlgi çekici Klasik dönem kalıntılarının yanı sıra bu alanda termal sularında yüzebileceğiniz bir Kutsal Havuz, Pamukkale’ye özgü gösterişli beyaz sekilerin oluşturduğu bir manzara ve iyi bir müze de mevcuttur.
- Pamukkale Travertenleri:
Türkiye’nin resmedilmeye değer güzellikteki güneybatı bölgesinde, Pamukkale’nin gerçeküstü ve muhteşem beyaz traverten sekileri ile sıcak ve berrak havuzları, taşlaşmış kudretli bir şelale misali dik bir vadi yamacının kenarlarından sarkmaktadır. Başlı başına gösterişli olan bu jeolojik oluşumlarıyla kelimenin tam anlamıyla pamuktan bir kale olan Pamukkale, aynı zamanda kayda değer derecede iyi korunmuş olan Yunan-Roma kenti Hierapolis’in harebelerinin de bulunduğu alandır. Doğal ve insan yapımı harikaların böylesine benzersiz bir şekilde bir araya geldiği Pamukkale-Hierapolis’in UNESCO Dünya Miras Alanı statüsüne ulaşması şaşılacak bir şey değildir. Yılda iki milyondan fazla ziyaretçisiyle, tek başına Türkiye’nin en çok ziyaret edilen bölgesidir.
Dünya üzerinde Çin’den İran’a, Amerika’dan Afganistan’a pek çok etkileyici traverten sekisi bulunmaktadır. Ancak dünyanın başka hiçbir yerinde ziyaretçiler; hem binlerce yıl önce verimli kaplıca sularıyla tortulaşmış kireç taşından meydana gelen resmedilmeye değer traverten oluşumlarını hem de sıra sıra sütunların uzandığı sokakları, tapınakları, hamamları, nekropolü ve tiyatrosuyla adeta cennetten bir köşeye kurulmuş olan Yunan-Roma spa kenti Hierapolis’in kalıntılarını bir arada keşfetmenin keyfine varamaz. Mineral bakımından zengin sıcak sularla (yaklaşık 36C) dolu, resmedilmeye değer bir havuzda bir zamanlar Romalıların yaptığı gibi büyük antik döneme ait sütunların arasında yüzme deneyimi bile yaşayabilirsiniz.
- Afrodisias:
Afrodisias, Küçük Asya’nın güneybatı kıyısında, Karya’da bulunan bir şehirdi. Şehir, adını benzersiz ve kült suretiyle burada vücut bulan Afrodisiaslı Afrodit olarak nam salmış Yunan aşk tanrıçası Afrodit’ten almaktadır.
Helenistik dönem ve Roma döneminde yoğun şekilde faydalanılan bir mermer ocağının yakınlarına kurulmuş olan Afrodisias’ın mermer heykelleri Roma dünyasına nam salmıştır. Afrodisias topraklarından pek çok heykel örneği çıkarılmış olmakla birlikte Roma dünyasının başka bölgelerine ait bazı Afrodisiaslı Afrodit temsilleri de günümüze ulaşmıştır.
Maden ocaklarından çıkarılan pek çok muazzam taş Geç Antik Çağ’da şehir surlarının inşasında yeniden kullanıldığı için eserlerin üzerindeki bulunan yazıların çoğu, kazıya gerek olmadan rahatlıkla okunabilmektedir. Bu nedenle şehir modern zamanlarda pek çok kez ziyaret edilerek burada bulunan yazılar 18. yüzyılın başlarından itibaren kayıtlara geçirilmiştir.
Günümüzde Afrodit Tapınağı oldukça iyi korunmuş durumda olmakla birlikte kısmen restore edilmiştir. Yapının antik ihtişamını gözünüzde canlandırmak hiç de zor değildir. Afrodisias, bulunduğu alan içinde yer alan ve çeşitli eserlerin sergisini sunan bir müzenin yanı sıra büyük bir tiyatroya, bir stadyuma ve başka yapılara ait olan kalıntılar da barındırmaktadır.
- Tarihi Yerler:
Pamukkale’yi bu denli özel kılan şey, travertenlerin hemen tepesinde yer alan antik kent Hierapolis ile yine travertenleri çepeçevre sarmakta olup Kleopatra’nın havuzunu da kapsayan doğal güzellikler ve termal kaplıcalardır. Burası, seyahat etmeyi seven herkesin ölmeden önce mutlaka görülmesi gereken yerler listesinde olmayı hak eden bir yerdir. Lafı fazla uzatmadan, buraya geldiğinizde yapabileceklerinizi konuşalım!
- Yamaç Paraşütü:
Son yıllarda Pamukkale ve çevresi, yamaç paraşütü denince akla gelen yerlerden olmuştur. Travertenlerin ve antik kentlerin kuş bakışı görünümünü merak ediyorsanız, yamaç paraşütü noktalarında bu heyecan verici etkinliği deneyebilirsiniz. Pamukkale yakınlarındaki yamaç paraşütü noktaları hem amatör hem de profesyonel uçuşlar için uygun bir ortam teşkil etmektedir. İniş noktalarında herhangi bir engel bulunmadığından, yamaç paraşütçüleri uçuşlarını güvenli bir şekilde gerçekleştirebilir. Bu noktalar, yamaç paraşütünü ilk kez deneyecek olanlar için de oldukça uygundur.
- Cip Safarisi:
Denizli ve Pamukkale civarında, cip safarileri gerçekleştirebileceğiniz farklı zorluk seviyelerinde yollar da bulunmaktadır. Heyecan verici etkinliklere ilgi duyuyorsanız, bu cip safarilerini kaçırmamalısınız.
- Rafting ve Kano:
Pamukkale ve Denizli’nin çevresinde bulunan ve su sporlarına elverişli çok sayıda doğal akarsu, bölgede akarsu turizminin gelişmesine de katkı sağlamıştır. Büyük Menderes Nehri’nde rafting ve kano sporlarını deneyebilirsiniz.
- Trekking:
Özellikle de ayağa kalkıp yürümeye ihtiyacı olan ve bunun için Denizli ve Pamukkale’nin termal sularında şifa arayanlara fayda sağlayacak bir etkinliktir. Şansınıza, yürüyebileceğiniz birden fazla patika bulunmaktadır.
- Bisiklet Turları:
Bisiklet turlarına katılarak Denizli ve Pamukkale’de bulunan ormanlarla kaplı alanları, tepeleri, akarsuları ve yolları keşfedebilirsiniz. Bir bisiklet kiralayarak bisiklet yollarını takip edebilir ve ağaçlık alanlarda piknik yapabilirsiniz.
- Sıcak Hava Balonları:
Bembeyaz travertenleri, kaplıcaları ve antik kentleriyle ünlü Pamukkale’yi her yıl binlerce yerli ve yabancı turist ziyaret etmektedir. Ayrıca Pamukkale, bölgenin göz alıcı ve sıra dışı manzarasına tanıklık etmek amacıyla sıcak hava balonuna binmek isteyen ziyaretçiler için oldukça popüler bir yerdir.
- Doğal Kaplıcalar:
Bedeninizi ve ruhunuzu yenileme ihtiyacı mı hissediyorsunuz? O zaman doğru yerdesiniz; bırakın Pamukkale’nin termal kaplıcaları size şifaya kavuştursun. Pamukkale’nin M.Ö. 2. yüzyıla tarihlenen kaplıcaları dillere destandır ve şehir yüzyıllar boyunca bir şifa merkezi olmuştur. Pamukkale’nin sağlıklı minerallerle dolup taşan termal sularının dolaşım sorunlarına, cilt rahatsızlıklarına, kalp problemlerine ve romatizmaya iyi geldiği de söylenmektedir.
- Zafer Gazoz:
Zafer demek başarı demektir. Ve Zafer gazozu, Denizli’nin Pamukkale bölgesindeki en ünlü ve en başarılı gazozdur.
- Ciğer Sarma:
Akciğer ve karaciğerin kuzu gömleğine sarılarak fırına verilmesiyle hazırlanan eşsiz bir Ege lezzetidir.
- Çaput Pilavı:
Kuzu eti, baharatlar ve asma yapraklarıyla hazırlanan bir tür pilavdır.
- Keşkek:
Orta Asya’dan gelen milli yemeklerimizden biridir. Ana malzemesi, yağlı keçi veya koç etiyle birlikte iyice dövülen buğdaydır. Kırmızı biber ilave edilerek servis edilir.
