
Ege kıyısında kendisiyle aynı ada sahip körfeze hakim olan Kuşadası, Türkiye’nin en popüler turistik bölgelerinden biridir. Berrak denizi, güzel doğası, limanı ve antik kentlere olan yakınlığı ile Kuşadası en eski turizm bölgelerinden biridir ve sevimli plajları, güneşi, serin esintileri, leziz Ege yemekleri sunan restoranları ve üstün kalitedeki otelleriyle popülaritesi hâlâ kaybetmemiştir. Trekking ve tüplü dalış gibi pek çok açık hava etkinliğinin yanı sıra Kuşadası, eğlence tesisleriyle de her türlü beklentiyi karşılayan sevimli bir tatil yeridir.
Binlerce yıl boyunca Kuşadası önemli bir liman kenti olmuştur. Stratejik öneminden dolayı şehir farklı medeniyetlerin egemenliği altına girmiştir; bir dönem Akdeniz’in en ünlü korsanlarına bile ev sahipliği yapmıştır. Farklı uluslardan gelen tüccarlara, sefere çıkmış askerlere ve maceraperest gezginlere yüz yıllardır ev sahipliği yapan şehir, günümüzde tatilini tarihi bir atmosferde yapmak isteyenler için ideal bir yerdir.
Sıcak ve temiz sulara sahip, toz gibi kumlarla kaplı çok sayıda plaj bulunduran şehir huzurlu bir atmosferin yanı sıra çeşitli su ve sahil tesisi de sunmaktadır. Gün boyu güneş banyosu yaptıktan sonra şehirde muhteşem bir gün batımı sizi beklemektedir. Akşam yemeği öncesi bir içki ve panoramik gün batımı manzarası eşliğinde gelip geçen yatları ve gemileri izlemek büyük bir hazdır. Menülerinde çeşit çeşit deniz mahsulleri, balıklar ve Ege’ye özgü ürünler kullanan restoranlar, Kuşadası’nda nefis bir yemek keyfi sunmaktadır. Kıpır kıpır mekanlarda şafak sökene kadar dans edip eğlenmek, Kuşadası’nda geçireceğiniz bir gün için ideal bir kapanış olabilir.

- Priene:
Priene, popüler tatil yerlerinden Kuşadası ve Bodrum arasında yer alan antik bir Yunan şehridir. Bölgedeki en önemli antik yerleşim yerlerinden biri olmasının yanı sıra hem Milet’e hem de Efes’e yakındır. Oldukça küçük bir şehir olsa da Priene’nin asıl büyüsü dingin çekiciliğinde ve ücra atmosferinde gizlidir.
Priene’nin kökenleri bilinmese de bir efsaneye göre şehrin kuruluşu, M.Ö. 11. veya 10. yüzyıllardaki Atinalı yerleşimcilere kadar uzanmaktadır. Priene’nin kendisi hiçbir zaman başlıca bir güç merkezi olmamış olsa da sürekli olarak imparatorlukların çarpışmalarına tanıklık etmiş olan bir bölgenin tam kalbinde bulunan konumu, neredeyse hiç sonu gelmeyen bir fatihler, işgalciler ve “kurtarıcılar” akını yaşamasını sağlamıştır.
Priene’ye gelen ziyaretçiler Athena Tapınağı’nı, antik tiyatroyu ve iyi korunmuş olan meclis salonunu (Bouleuterion) görebilir. Ayrıca alanda Roma hamamı ve gymnasium kalıntılarına, antik bir sinagoga ait harabelere ve “Büyük İskender’in Evi”ne de rastlanabilir. Genç fatihin M.Ö. 334’te Milet kuşatması sırasında burada kaldığı söylenmektedir.
Bu tarihi alanların yanı sıra Priene’ye gelen ziyaretçiler, harabeleri huzur ve sükunet içinde keşfetmek için bu Helenistik şehrin evlerinde ve arka sokaklarında dolaşabilir.

- Milet:
Milet’teki kalıntılara gelen turist sayısının azlığına bakıldığında, en parlak çağında Efes’in gücüne kafa tutan bu yerin antik dönemde bölgenin en önemli şehirlerinden biri olduğuna inanmak oldukça güçtür. Yunanlılar tarafından Küçük Asya’nın kıyılarına kurulmuş olan Milet, tarih yıllıklarında matematikçi Thales ve iki ünlü filozof Anaxagoras ile Anaximander’in doğum yeri olarak hatırlanacaktır. Bir değil dört limanıyla birden ünlenen Milet ayrıca İyonya’daki en eski ve en önemli Yunan şehirlerinden biriydi. Günümüzde dünyanın dört bir yanından gelen kalabalık turist grupları Efes’te toplanmakta ve Milet’in gizemlerini keşfetme keyfini, bu alana ulaşmayı başarabilen meraklı gezginlerin oluşturduğu küçük gruplara bırakmaktadır.
Milet antik dünyada entelektüel, sanatsal, ekonomik ve politik yaşantısıyla ünlüydü.
Stratejik olarak Anadolu’nun güneybatı kıyılarında, Meander (Menderes) Nehri’nin ağzına yakın bir burun üzerinde konumlandırılan şehir, Mezopotamya’yı Ege kıyılarına ve onun gelişmekte olan çok sayıda adasına bağlayan önemli bir kervan yoluna ev sahipliği yapmaktaydı. Hatta Milet, Marmara Denizi ve Karadeniz kıyılarında bulunan düzinelerce koloniyle de ticaret gerçekleştirmiştir.

- Didyma:
Bugün Didim olarak bilinen ve Türkiye’nin güneybatısındaki Aydın ilinde yer alan antik Didyma kenti, Helenistik dönemde dünyanın en ünlü sığınağıydı. Didyma, büyük klasik şehir Milet’e 17 kilometre uzunluğundaki Kutsal Yol ile bağlanmaktaydı. Yerleşimin Neolitik dönemde başladığı bölge Girit’in bir kolonisi olarak kurulduktan sonra M.Ö. 16. yüzyılda önce Mikenliler, ardından Likyalılar, Persler, Seleukoslar, Attaloslular, Eski Romalılar ve Karya eyaletinin bir parçası olarak Bizanslılar tarafından ele geçirilmiştir.
Apollon, Yunan mitolojisinde On İki Olimposlu’dan biri olarak kabul edilmektedir. Zeus ve Leto’nun oğlu, Ay tanrıçası Artemis’in ikiz kardeşidir. Efsaneye göre anneleri Leto, ikizleri Ortygia Ormanı’nda doğurmuştur. “Didymaion” sözcüğü “ikizler” anlamına gelmektedir. Bundan dolayı Apollon Tapınağı’nın bulunduğu bu yer “Didyma” olarak anılmaktaydı.
109 metre uzunluğunda ve 51 metre genişliğindeki bu tapınak, antik dünyanın yedi harikasından biri ve en büyük tapınağı olarak geçen Efes Artemis Tapınağı’ndan ve Samos Adası’ndaki Hera Tapınağı’ndan sonra üçüncü en büyük tapınaktı. Tüm bu tarihi anıtlar, şiddetli depremlerin gerçekleştiği bir bölgede yer almaktaydı. Artemis ve Hera tapınakları tamamen yıkılmış olsa da Apollon Tapınağı ayakta kalmayı başarmıştır.

- Tarihi Yerler:
Görkemli plajlar, aylarca süren güneşli hava, kafa dağıtabileceğiniz bolca bar ve restoranın yanı sıra Kuşadası, zengin tarihi altyapısıyla kültür kaynayan bir yuvadır. Sonuç olarak buradaki gezinizde yapabileceğiniz şeyler sandığınızdan da fazladır.

- Alışveriş:
Kuşadası’ndaki alışveriş hayatı şehrin kendisi gibi rengarenktir. Burada dünyaca ünlü markaların yanı sıra yerli ürünler de satılmaktadır. Bir yandan yerli sanatkarların tasarladığı kıymetli el yapımı elmas yüzükler alım gücü yüksek müşterilere hitap ederken, diğer yandan yörenin taze incirleri ve üzümleriyle dolu tezgahlar diğer gezginlere ziyafet sunmaktadır. Ana limanın etrafındaki pazar yeri neredeyse her gün, tekne gezisine çıkan binlerce misafir ağırlamaktadır. Şehir merkezine doğru biraz daha ilerleyecek olursanız caddeler boyunca sıralanan yerli Türk mağazalarını, kitapçıları ve çeşitli dükkanları görebilirsiniz.

- Eğlence & Gece Hayatı:
Kuşadası’nın renkli ve canlı gece hayatı meşhurdur. Bu gece hayatına atılıp dinlenmek ve eğlenmek isteyenler için pek çok seçenek mevcuttur. Kuşadası’nın gece hayatı oldukça hareketlidir. Diskolar, türkü barlar, Rum meyhaneleri, canlı müzik yapan mekanlar, barlar sokağı, eski şehir merkezindeki eğlence mekanları gibi yerlerin sayısı hayli fazladır. Şehrin gece hayatı yaz aylarında fazlasıyla yoğun olsa da, özellikle hafta sonları çevre illerden gelen tatilcilerle zirve yapmaktadır.
Yaz ayları boyunca, ünlü Türk sanatçılarının da katıldığı gece hayatınıntadını çıkarabilirsiniz.

- Yeme & İçme:
Kuşadası’ndaki akşam yemeği seçenekleri kaçınılmaz olarak turistlere yönelik olsa da, bölgede otantik yemekler sunan birkaç Türk kafesi hâlâ mevcuttur. Amerikan fast food zincirleri de dahil olmak üzere Kuşadası’nda uluslararası mutfaklara özgü her türlü yemeği bulabilirsiniz. İnanılmaz tazelikteki deniz mahsulleri için liman boyunca sıralanan restoranlara da göz atmayı unutmayın.

- Su Sporları:
Kuşadası, Ege Denizi’nin imkanlarından rahatlıkla faydalanabileceğiniz bir liman kentidir. Bu nedenle şehirde neredeyse her türlü su sporunu deneyebilirsiniz. Kuşadası’nın dalış turizmiyle meşhur kıyı bölgesinde pek çok batık gemi ve uçak enkazı bulunmaktadır. Su altı gözlemevleri ve dalış akademilerine ev sahipliği yapan bu muntazam su altı dünyasının tadını çıkarın.
Batık gemiler, sular altında kalmış şehirler, Ege kıyılarının tüplü dalışların yapıldığı zengin ve popüler su altı dünyası derken tatiliniz hiç bitmeyecek.

- Safari:
Kuşadası’nda eğlenceli bir gün geçirmek isteyenler için pek çok seçenek mevcuttur. Bunlardan bazıları cip safarisi, at safarisi ve ATV safarisidir. Kuşadası ve çevre köyler arasında gerçekleştirilen turlar, turistlere heyecan verici manzarayı ve doğal güzellikleri görme fırsatı sunmaktadır. Kuşadası’ndaki köyleri ve günlük hayatı izleyerek Kuşadası’nın doğasına tanıklık edeceksiniz.

- Doğa Yürüyüşleri:
Kuşadası’nın içinde ve çevresinde tarihten panoramik manzaralar sunan farklı patikalarda yapacağınız dağ ve doğa yürüyüşlerinin keyfini çıkarın.

- Tekne Gezisi:
Kuşadası’nda bir tekne gezisiyle farklı yerlere gidebilir ve tatiliniz boyunca keyifli vakit geçirebilirsiniz. Tekne gezileri size iş hayatından uzaklaşarak dinlenip yenilenmeniz için bol bol zaman sunar. Bu gezilerden, kalan işlerinizin üstesinden daha rahat gelecek şekilde dinlenmiş ve yenilenmiş olarak ayrılırsınız. Aslına bakılırsa serin sular üzerinde vakit geçirmek pek çok insan için rahatlatıcı ve dinginleştirici bir etkinliktir. Bu geziler zihninizi oldukça rahatlatan bir terapi görevi görmektedir.

- Çarşaflı:
İçinde sosis, domates, turşu, patates kızartması, ketçap, mayonez ve kaşar peyniri bulunan bir çeşit sandviçtir. İsmi, sandviçi bir çarşaf gibi örtecek şekilde yayılan kaşar peynirinden gelmektedir.

- Gözleme:
Bir tür hamur işi olsa da çok ince olan yufkasından ötürü düşük kalorilidir. Gözleme, içine çeşitli malzemeler koyularak yapılabilir. Bunlardan bazıları patates püresi, ıspanak, peynir ve çeşitli sebzelerdir.

- Fava:
Bakla veya bezelyelerin püre yapılmasıyla hazırlanan zeytinyağlı bir yemektir. Meze olarak da servis edilir.

- Zeytinyağlı Enginar Dolması:
Enginar, antik dönemlerden beri kullanılan en faydalı bitkilerden biridir. Haşlanmış sebzelerle doldurulup pişirildikten sonra zeytinyağıyla servis edilir. Meze olarak da karşınıza çıkabilir.
